Hindistan'da Eğitime Genel Bakış
Hindistan genç nüfusunun %27’si hiçbir eğitim, öğretim ve çalışma imkanından faydalanamıyor ve çalışan nüfusun önemli bir kısmı gayri resmî sektörlerde iş güvenliği ve işçi koruması olmadan çalışıyorlar. İşsizlik üniversite mezunları arasında da çok yaygın.
Hindistan, Umman Denizi’yle Bengal Körfezi arasında, kuzeyde Himalaya sıradağlarından güneyde Hint Okyanusu’na doğru giderek daralan bir üçgen biçiminde uzanır. Dünya’nın en geniş topraklara sahip yedinci ülkesi bu yeşil yarımada, aynı zamanda dünyanın en kalabalık ikinci ülkesidir.
Hindistan yarımadası; baharat ve ipek yolları üzerinde yer alması ve kıymetli taş ve madenlere sahip olması sebebiyle, çok eski tarihlerden beri gözlerin devamlı üzerinde olduğu esrarlı ve zengin bir ülkedir. Ancak Hindistan’ın eğitim sistemine baktığımız zaman her şeyin bu kadar güzel olduğunu söyleyemeyebiliriz.
Hindistan’da eğitim anayasalara göre 6 yaşından 14 yaşına kadar temel bir hak olarak görülüyor. Öğrenciler birçok ülkede olduğu gibi devlet okullarında veya özel okullarda eğitim görüyorlar. İlkokul ve ortaokul seviyelerinde özel okullar devlet okullarının tamamlayıcısı şeklinde bir rol almışlar. 6 – 14 yaş grubu öğrencilerin %29’u özel okullarda eğitim görüyor. Devlet okullarının özel okullara oranı ise 7/5.
Hindistan'ın Önemli Bir Yanı Genç Nüfusun Çok Fazla Olması
25 yaşının altında bulunan 600 milyon genç nüfus ile dünyada birinci sırada ve ülkede her bir dakika 30 çocuk doğuyor. Ülke nüfus artış oranı yıllık %1 olarak hesaplanmış.
Bu hesaplara göre Hindistan’ın 2022’de Çin’i geçerek dünyanın en kalabalık ülkesi olacağı öngörülüyor.
Bu demografik değişikliği eğer Hindistan iyi eğitebilir ve iş imkanı sağlayabilirse diğer ülkelere göre önemli bir avantaj elde edebilir.
Hindistan’da 2011 yılı için 7-10 yaş arasındaki nüfusun yaklaşık olarak %75’i okuryazar olarak belirtilmiş. Bu oran erkek çocuklar için %82 iken kız çocuklar için ise %69,5. Rakamlar her ne kadar yüksek olsa da aslında okuryazarlık için çok düşük seviyedeler. Okuryazarlık oranı dini gruplara göre değişiklik gösteriyor. Hindistan’da ortalama okuryazarlık oranı %57,3 ancak Müslümanların durumu bunun daha altında. İlköğretimden yükseköğretime gittikçe eğitim seviyesi düşüyor. Maalesef Müslümanların yükseköğretimden mezun olma oranı ise %7,7.
Günümüzde resmî olmayan kayıtlara göre Hindistan’da 200 milyondan fazla Müslüman yaşıyor. Bu rakama göre Hindistan dünyada en çok Müslüman’ın yaşadığı ikinci ülke konumunda. Ancak bu rakama rağmen Müslümanlar Hindistan’da azınlık durumundalar. Hindistan’daki Müslümanların bu eğitim seviyesinin altında ise çeşitli sebepler yatıyor. Başlıca sebepler olarak Müslümanların genellikle kırsal kesimlerde yaşaması, geçim sıkıntıları, Müslüman ailelerin eğitim seviyelerinin düşük olması ve Müslümanların temel eğitim haklarının yeterince savunulamaması şeklinde sayabiliriz. Özellikle de geçim sıkıntıları sebebiyle çocuklar bir süre sonra çalışmak zorunda kalıyorlar.
Müslümanların bu durumunun yanında okulların ve öğretmenlerin durumu da maalesef iyi değil. Hazırlanan raporlara göre bazı okulların durumu temiz içme suyu bile sağlayamayacak kadar kötü durumda ve öğrenciler oturacak yer olarak sene boyunca minder, paspas kullanıyorlar. Aynı şekilde öğretmenlerin öğrencilere karşı davranışları da maalesef iyi değil. Hazırlanan raporlarda kız çocuklarının bayan öğretmenleri tarafından evlerini temizliğe zorlandığı belirtiliyor. Öğrenciler okula gelip yoklama alındıktan sonra öğretmenlerinin ev işlerini yapmaya gidiyorlar. Sonuç olarak bir eğitim sömürüsü ortaya çıkıyor.
Hindistan genç nüfusunun %27’si hiçbir eğitim, öğretim ve çalışma imkanından faydalanamıyor ve çalışan nüfusun önemli bir kısmı gayri resmî sektörlerde iş güvenliği ve işçi koruması olmadan çalışıyorlar.
İşsizlik üniversite mezunları arasında da çok yaygın.
2017’de üniversitelerin mühendislik bölümü mezunlarından %60’ı iş bulamamışlar. Hindistan’da ki önemli problemlerden biri de çocuk işçiler. Köylerde yaşayan çocukların %80’i işçi olarak özellikle de tarım sektöründe çalışıyorlar. 2011’deki sayımlara göre her 11 çocuktan biri çalışıyor olarak belirtilmiş. 15 – 18 yaş arasında ise yaklaşık 23 milyon çocuk işçi bulunuyor. Ayrıca Hindistan beş yaşının altındaki çocuklarda dünyada en çok ölüm oranına sahip ülke konumunda. Dünyadaki aşırı yoksul nüfusun ise ¼’üne ev sahipliği yapıyor.
Hindistan’da ortaöğretim biraz farklı. Hazırlık ve üst ortaöğretim olarak ikiye ayrılıyor. Hazırlık ortaöğretim kayıt oranı %69 olarak belirtilmiş. Üst kademe ortaöğretim için katılım oranı ise %25’e düşüyor. Yükseköğretime kayıt oranları düzenli olarak artarken 2013’de kayıt oranı %24 olarak belirtilmiş. Maalesef bu rakam gelişmiş ülkelerin çok uzağında ve yapılması gereken çok çalışmaların olduğunu bizlere bildiriyor. Çocukların %95’inden fazlası ilkokula kayıt olurken, gençlerin yalnızca %40’ı ortaöğretime kayıt yaptırıyor.
Hindistan’da eğitim ülkenin geleceği açısından önemli bir faktör olarak görülüyor ve önemli yatırımlar yapılıyor. Yükseköğretim ve bilimsel araştırmaların önemli bir kısmı devlet kurumları üzerine yapılıyor. Yapılan bu çalışmalar ve yatırımlar ile Hindistan’ın eğitim sektörünün daha iyi olacağını ümit ediyoruz.