top of page
KONUM: PAYLAŞMA YERİ

Yer, Hindistan eski Delhi.

02

Fotoğrafın çekildiği mekân, tarihî Cuma Mescidi’nin güney yönünde, Müslümanların alışveriş yapmak için uğradığı, eski çarşının içindeki bir restoran. Fotoğrafın hikayesi uzun, kısaca şunu söyleyebiliriz, düzensiz de otursalar bu insanlar sıra bekliyorlar. Neyin sırasını mı bekliyorlar, işte detaylar:


Şimdi fotoğrafın detaylı hikâyesine geçebiliriz. Öncelikle birçoğumuz için ilk dikkati çeken şey, ortamın hijyen koşullarından bir hayli uzak oluşu. Böyle bir ortamda bu kadar insanın neden bu şekilde sokak ortasında oturduklarını merak ediyorsunuz.


Ekranda gördüğümüz bu karmaşa aslında bir ekmek sırası. Bu insanların ekmek almak için uzun bir bekleyişe girmesinin sebebi tabi ki yokluk. Uçsuz bucaksız, simsiyah karanlık gece gibi insanların üzerine inen yoksulluğu, azıcık da olsa aydınlatmak için hayır sahipleri yarışıyorlar. Bu minvalde Hindistan’da, bize tanıdık bir uygulama yapıyorlar. “Askıda Ekmek” geleneği burada da var. Ama biraz farklı; askıdakinin alıcıları, asmaya fırsat vermeden, aceleci ekmek alıcıları olarak bekliyorlar.


Bu fotoğrafın hikâyesini tamamlayan şey; objektife düşen etkileyici bakışlar… İşte bu noktada, dünyanın başka yerinde karşılaşamayacağımız bir ayrıntı var. Askıdaki ekmeklerine o kadar odaklanmışlar ki geleni geçeni, fotoğraf çekeni dahi dikkate almıyorlar…


Gelin biraz kendimizi düşünelim.

 

Her birimiz; kimi ümit dolu, kimi hüzünlü, kimi öfkeli, kimi yorgun bakışlara sahip bu insanlardan biriyle aynı yaşlardayız. Onların yerinde olsak büyük ihtimalle biz de aynı şeyi yapar, ekmeğimize odaklanırdık. Dünyanın neresinde, ne koşulda yaşıyor olursa olsun 7 milyar 775 milyon 709 bin 129 insanın her birinin diğerinden daha az önemli olmadığını fark ettiren bu fotoğraf farklı duygulara şunu sesleniyor: Daha büyük ekmeleri kovaladığımız şu dünyada, daha azına, çok azına razı olanlarla paylaşmayı unutmamalıyız...

bottom of page